EBEDİ SOPA BÖLÜM 1
Kozmosun ücra bilinmeyen bir
yerinde bilinmeyen bir zamanda…..
Adım liu feng bu dünyaya geleli
ne kadar oldu….
Her geçen günüm saf şeytani bir
eğitim ve zorluklarla geçiyor.
Bu zorluklara katlanmamın ve tüm
bu acıyı çekmemin tek sebebi o şerefsizlerden intikamımı almak. Her birini tek
tek parçalarına ayıracağım, sonra tekrar birleştirip tekrar ayıracağım kanlarını
içeceğim, çocuklarını gözlerinin önünde parçalayıp onlara yedireceğim. Sonsuz
acıyı tekrar tekrar tattıracağım onlara sonsuza dek.
Bu dünyada doğmadan önce bir
fatih bir imparator bir tanrıydım.
Önceki hayatımın ihtişamında on
bin dünyanın hükümdarı yirmi boyutun ve trilyonlarca ırkın tanrısı şeytan
imparatordum.
Bu kadar ırkı, insanı bir arada
emirlerime itaat edecek şekilde tutmanınsa tek bir yolu vardı oda saf korku...
kalplerinin en derinlerine inen ruhlarına kök salan kemiklerine kadar kazınmış
saf korku işte bu benim hükümdarlığımdı.
En ihtişamlı en mükemmel yönetim
biçimi, halkım her gününü korku içinde, isyan özgürlük gibi saçma duygulardan
uzakta huzur içinde her saniyelerini saklanarak mutlu bir şekilde geçirirdi.
Benim ihtişamlı ordularım
halkımın iyiliği için bu korkularını hep canlı tutmak adına her gün her saniye
onları kovalar öldürür ve işkence ederdi.
Ahh… (iç çekiş) Gözlerinde ki o korku dolu dehşete düşmüş
ifadeleri hala hatırlıyorum ne kadar huzur verici ne kadar güzel ifadelerdi.
Ahahahaahahaha…..
O korku dolu bakışlar beni
her gün motive eder ve halkım için dahada dehşet verici işkence yöntemlerini
araştırmam için beni teşvik ederdi.
Hepsi halkın iyiliği içindi.
Sonuçta ben halkı için yaşayan bir tanrıyım.
Ama bir gün bir kaç fare isyan
bayraklarını açtı.
Sebepleri ise korkuyla
yaşamaktan bıkmışlar ve özgürlük adalet huzur istiyorlarmış.
Sanki ben onlara huzur
vermiyormuşum gibi yani düşünsenize benden o kadar çok korkuyorlardı ki
birbirleri ile savaşmayı unutmuşlardı.
Böylece sosuz bitmek bilmeyen
savaşları bitirdim.
Yüreklerindeki dehşetten Yemeyi
içmeyi falan bırakmışlardı böylece açlık sorununu çözdüm.
Her gün yaşadıkları işkence ve
katliamlarda hasta ve güçsüz olanlar toplumdan temizleniyordu buda salgın
hastalıkları ve yaşlı hasta işe yaramaz insanları temizleyerek kamusal
harcamaları azaltıyordu. Nüfusu dengeliyordu sonuçta aşırı nüfus kıtlık getirir
değil mi ?
Her hanedeki erkek kız fark
etmeksizin üç çocuktan ikisini, eğer iki varsa birini, bir varsa da onu
alıyordum böylece tekrar çalışabilirler değil mi?. Aile hayatları canlanır neticede
anlarsınız ya ahahahahahh…. Bu arada her aile en fazla üç çocuk yapabilir. Nüfus
planlaması önemlidir.
Bu şekilde işsizlik sorununu da
çözmüştüm.
Böylece herkese daha çok yiyecek
kalıyordu. Herkesten eşit şekilde vergi alıyordum ellerinde sadece yiyecek ve
biraz ilaç ve barınma için onlara bırakıyordum buda toplumsal eşitliği
sağlıyordu asil sınıfı kalmamıştı herkes eşitti ve onlara mutlu olmayı
öğretiyordu. az para tutumlu olmayı ve israf etmemeyi öğretir neticede.
Ahhh… (iç çekiş) ne kadarda
merhametli iyi bir imparatordum..
Ama o ahmaklar onlar için
yaptığım bunca şeyi unutup bana isyan bayraklarını açtılar inanabiliyor musunuz
bana onlar için bütün sorunlarını çözen tanrılarına….. nankör pislikler
Halkımın beynini umut özgürlük
gibi salakça saçma sapan düşüncelerle doldurdular.
Amaçları beni öldürmek ve
insanlara huzur getirmekti.
Tabi bu insanlara anlattıklarıydı
gerçekse benim elimdeki bana bu evrene hükümdar olma fırsatını veren şanslı
talihim olan tekniğimi dokuz evren hükümdar sanatımı çalmak ve yeni hükümdarlar
olmaktı.
Bu kokuşmuş pisliklere
sarayımdaki kölelerim, en yakınımdaki karım çocuklarım ve arkadaşlarım dahi
katılmıştı.
Evrenin merkezindeki imparatorluk
gezegenine kadar sızıp beni yanımdaki hainlerin
yardımıyla öldürmeye çalıştılar.
Ama ben evrenin hükümdarı tabi ki
her şeyden haberdardım bu birkaç salak beni yenebileceklerini zannederek
ne kadar da saftılar ahahahahahahah…..
Karım ve çocuklarımsa ne olmuş
hepsini katlederim, arkadaşmış pehhh istediğim zaman milyarlar benim arkadaşım
olmak ister. Hepsi sonlarına yaklaştıklarından bihaberdi..
Planlarına tam güvenle saraydaki
hainlerinde yardımıyla taht odama kadar geldiler hepsiyle amansız bir savaş
verdim hepsini ayaklarımın altına aldım tam nihai zaferimi ilan edecekken
inanamadığım bir şey oldu….
Ahhh.... (iç çekiş) fark etmem için
artık çok geçti baştan beri amaçları beni öldürmek değildi beni hapsetmek
mühürlemekti aralarından birisi benim gibi şanslı bir karşılaşma yaşamış ve bir
mühürleme tekniği ele geçirmişti tekniğin amacı ruhu bedenden ayırmak ve zaman
nehrinin bilinmeyen bir köşesinde ruhu ebediyen mühürlemekti….
Ama tekniğe tam hakim değillerdi
teknik eksikti beni mühürlemek istediler ama sadece ruhumu bedenimden ayırıp
zamanın bilinmeyen bir köşesine attılar.
Ahaahahahaahah…. ben şeytan kral, tanrı imparator tabi ki yenilmezim nasıl
böyle mühürlenebilirdim ki elimdeki son enerjiyi tekniğe müdahale etmek için
kullandım ve zaman nehrinde başı boş bir dolaşan ruh olmaktan kurtuldum.
Ama gücüm yeterli değildi ne yazık ki..
Evrenin ücra bir bölgesinde sefil bir bedende
tekrar reankarne oldum.
Ve bu pis kokuşmuş ilkel boyuttaki eğitim ve acı
ve intikam yolunda ki maceram başlamış oldu.
Ben tanrı imparator tekrar
yükseleceğim intikamımı almak ve tüm evrene tekrar hükmetmek için.
Yorumlar
Yorum Gönder